Penis kanseri, penisteki cilt ya da diğer hücrelerin kontrol edilemeyen çoğalması sonucu gelişir. Daha çok gelişmemiş ülkelerde görülürken, gelişmiş ülkelerde çok daha nadirdir.
Daha çok penisin baş ya da gövde kısmından gelişir. Genellikle sünnet olmamış erkeklerde görülen penis kanseri, penis renginde değişik ve penis derisinde kalınlaşma gibi belirtilerle kendini belli eder.
Penis kanserinin nedenleri;
Peniste şişme, kitle ya da yumru oluşumu, kasık bölgesindeki lenf bezelerinin büyümesine bağlı olarak kasık bölgesinde şişlikler de görülebilir.
Penis kanserinin en önemli belirtileri şunlardır;
Penis kanserinden şüphe edildiğinde biyopsi işlemi yapılmalıdır. Çünkü penis kanserinin kesin tanısı biyopsi ile konur.
Biyopsi işleminde, penisteki şüpheli alandan ya da aryadan küçük bir parça alınır. Alınan bu doku parçası inceleme için patoloji laboratuvarına gönderilir. Bazen penis kanseri tanısı, kasık bölgesindeki büyümüş lenf bezlerinden alınan iğne biyopsisi ile de konulabilir.
Penis kanserinin tedavisi, hastalığın yaygınlık derecesine yani evresine ve kanserin türüne göre değişir.
Bazı hastalarda, penisteki kanserli doku ile birlikte bir miktar sağlam penis dokusunun çıkarılması tedavi için yeterli olabilir. Bazı hastalarda ise penisin tamamının çıkarılması gerekir.
Çıkarılan tümör dokusu, tahlil için patoloji laboratuvarına gönderilir. Kanserin türü ve hastalığın evresine göre, daha sonra ışın tedavisi (radyoterapi) ya da ilaç tedavisi (kemoterapi) gerekebilir.
Penis kanseri tedavisi sonrası dönemde hastalar, vücutta kalmış olabilecek kanser hücrelerin bir süre sonra tekrar ortaya çıkmasını engellemek için takip edilmelidirler. Bu yüzden hastalar belli aralıklarla kontrollere çağrılır. Bu kontroller sırasında genel vücut muayenesi yapılır, gerek duyulması halinde bazı kan testleri ve görüntüleme tetkikleri yapılabilir.
Daha detaylı bilgi için iletişim sayfasında bulunan bilgilerden ya da iletişim formundan Prof. Dr. Ali Fuat Atmaca ile iletişime geçebilirsiniz.
